Paulo Coelho/ Veronika Ölmek İstiyor

      
  Hangimize deli diyorlar  , hangimiz akıllı sıfatını hakediyoruz? Düşlediğin hayatı yaşıyor musun? Hiç düşlerine saçma diyen oldu mu? Peki ya hiçbir gerekçesi olmadan da ölümü düşler mi insan? 
En çok da Veronika soruyordu bu soruları kendine, ölmek istiyordu,  -evet, düşlüyordu bunu- ilk adımı attı da. Bir kutu ilaçla kendini ölümün ellerine bıraktı, 
Neden yaptı acaba?
Belki, yaşadığı hayat heyecan vermiyordur, günün telaşesinde kendini unutuyordur. kim bilir belki de  piyano bile çalamıyordur. 

       İyi yetişmiş, iyi eğitim görmüş bir kızın
-Veronika'nın- intihar girişimi sonrası kaldığı akıl hastanesinde öleceğini bile bile kendini bulma serüvenini anlatıyor kitap. Hayal etmeye korktuğu gerçekliğini, biçilen ömrün kıymetini keşfediyor o kısacık zamanda. Etkilenirken etkiliyor da. İnsanların iyileştiğini ama dış dünyanın gerçekliğinden kaçmak için çıkmak istemediği hastanede , öleceğini bilincinde olan bir genç kadının varlığı bir çok kişiye ilham oluyor . Gece yarıları piyanonun eşsiz sesi sadece Eduard'ı büyülemiyor mesela, sadece ona dokunmuyor o notalar. Sizi 
Veronica, Dr. İgor, Mari'yi kesfetmeye davet ediyorum Paulo Coelho'nun bu seferki alemine bir göz atın derim.
Keyifli Okumalar...

2 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.